Gebelik döneminde meydana gelen hormonal değişiklikler nedeniyle ciltte lekelenme (kloazma), var olan benlerin çapında ve renginde değişim, deride çatlaklar, emziren annelerde meme başında ağrılı fisürler, saç dökülmesi meydana gelebilir. Bu sorunlar doğru dermatolojik yaklaşımlarla önlenebilir.
Gebelik boyunca farklı haftalarda tedavi gerektirecek gebeliğe özel gebeliğin polimorfik erüpsiyonu (PUPP), gebelik kolestazı, pemphigoid gestationis gibi tablolar da gelişebilir.
Olası kozmetik sorunların engellenmesi, benlerin takibi, gebeliğe özgü hastalıkların tedavisi amacıyla dermatoloji uzmanından destek almak daha sağlıklı ve konforlu bir gebelik dönemi geçirmenize yardım eder.
Gebelik ve Deri
Gebelikte deri artan hormonlar dolayısıyla oldukça hassaslaşır ve lekelenme riski artar. Allerji, sivilce, kaşıntı gibi bazı yakınmalar artar. Güneşin gebelikte deri üzerindeki en olumsuz etkisi leke riskinde artıştır. Bu durum, tıpta kloazma ya da melazma olarak adlandırdığımız gebelik maskesi gelişimidir. Melazma, genellikle gebeliğin 4. ayına doğru belirmeye başlar, alın, yanaklar burun ve dudak üzeri gibi güneş ışınların yüze daha dik geldiği bölgelerde yoğunlaşır. Kahverengi lekeler halinde görülür. Melazma oluşumunda genetik yatkınlık ve kişinin deri tipi önemlidir. Deri tipi daha koyu olan kişilerde daha sık görülür. Doğum sonrası, artmış hormonların normal düzeylere inmesiyle birlikte genellikle kaybolur. Ancak eğer gebelik sırasında güneş ışınlarına yoğun şekilde maruz kalınmışsa bu lekeler kalıcı olabilir. Bu nedenle gebelik süresinde güneş ışığından dikkatle korunmak gereklidir. Güneş ışınlarının yoğun olduğu saatlerde (saat 12 ile 15 arası) direkt güneşe maruz kalınmamalı, aksi takdirde geniş spektrumlu güneş koruyucular kullanılmalıdır. İdeal bir güneşten koruyu hem UVA hem de UVB koruması içermeli, kimyasal filtre içermemeli, sadece ışığı yansıtan nitelikte fiziksel filtre içermelidir. Melazma oluşmaması için gebelik boyunca güneşten mümkün olduğunca iyi korunmalıdır. Buna rağmen leke oluşmuşsa gebelik ve emzirme dönemi sonrası tedavi başlanabilir. Lekenin rengi bize tedavinin başarısı hakkında fikir verebilir. Eğer lekelenme kahverengi ise derinin üst tabakalarında yerleşmiştir ve tedavi yanıtı iyi olacaktır. Renk gri-mavi ise, leke daha derin yerleşimlidir ve tedavi edilmesi zordur. Açık tenli kişilerde lekenin kendiliğinden ya da tedaviyle düzelme şansı koyu tenlilere göre daha yüksektir. Koyu renk tenli gebelerde melazmanın tekrarlama riski açık tenlilere göre daha yüksektir. Gebelik ve emzirme süresince işlemlere başlanamayacağını hatırlatmakta fayda vardır. Ancak gebelik döneminde C vitamini içeren dermo kozmetik kremlerin kullanılmasında bir sakınca yoktur. Ayrıca A vitamini içeren besinlerin bol tüketilmesi de lekelerin oluşumuna engel olacaktır. Gebelik sırasında güneş ışınlarına karşı allerjik döküntü geliştirme olasılığı da yüksektir. Gebelik süresince gereksiz risklerden kaçınılmalı ve güneşle korunmasız temas edilmemelidir. Sabahın erken saatlerinde ve öğleden sonra güneş koruyucu uygulamak koşuluyla kısa süreli güneş banyosu yapılabilir.
Gebelik ve emzirme dönemi sonrası melazma kaybolmamışsa, lokal bakımlar kimyasal soyma IPL ya da BBL ile leke tedavisi başlanabilir. Bunun için mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurulmalıdır.